2010 yılında bu blogu ilk açtığımda internet dünyası, bizim İzmir’ in bağlık bahçelik alanı gibiydi. Belli sayıda blogger anne olarak, uyku beslenme, emzirme ve benzeri konularda dijital sayfalarımıza içimizi döküyorduk. Sonra bir şey oldu ve daha az yazmaya başladık. Ah, evet hatırladım. 2010 gibi instagram girdi hayatımıza ve bloglarımızı yuttu.
Yıllar içinde daha çok fotoğraf, görsel paylaşmaya, daha az yazmaya başladık. Fakat Instagram’ ın süpermarketten bir farkının kalmaması, sadece reklam ve fit vücut fotoğraflarının zirvede olduğu bir mecra oluşuna itiraz ediyorum ve bloguma terkar merhaba diyorum.
Pembe şeker Instagram’dan gerçeklerin apaçık paylaşıldığı bloguma hoşgeldiniz!
Şimdi hep birlikte uzaktan eğitime odaklanalım.
Covid19 salgını ile okullar kapatıldı. Çocuklar 1 hafta tatil yaptılar. Daha sonra EBA Tv ve http://eba.gov.tr ile #tatildeğiluzaktaneğitim dedik. 2020 yılının Mart ayından Haziran sonuna değin ilk etap koşuldu.
2020 Ağustos ile birlikte yeni bir etap başladı. EBA ve özel okulların tercih ettiği çevrim içi platformların kullanımı başladı.
Dijital Çağa Zorunlu Giriş Dersi: EBA
1 milyona yakın öğretmen ve 17 milyondan fazla öğrenci için EBA yeni bir eğitim merkezi oldu. Teknik sıkıntıları konuşmanın bir faydasını göremiyorum. Zira konumuz: “nasıl da dijital çağa girdik ama”
- Tuşlu telefonların yerini akıllı telefonlar aldı.
- Whatsapp grubuna dahil olmayı kabul etmeyenler bir bir eklendi.
- Herkesin ekran süresi en az +2 saat olmak üzere uzadı, uzadı, uzadı…
- EBA ya ve diğer çevrim içi platformlara girmek artık günlük mesainin bir parçası oldu.
Marc Prensky, 1980 sonrasında doğanları dijital yerli olarak nitelendiriyor. Yani, bu yıldan sonra doğanlar bilgi teknolojilerinin içinde doğmuş kabul ediliyor. Şu an ilkokul 1. sınıfların 2013-2014 doğumlu olduğu düşünülürse, karşımızda dijital becerileri üst seviyede bir nesil var. Biz ebeveynleriyle aradaki farkı anlatmaya gerek görmüyorum.
Bu nesli, geleneksel sınıf yöntemleriyle birlikte, günde 4-6 veya 8 saat arasında ekrana bakmaya biz eğitimciler ve ebeveynler zorunlu kıldık. Aynı zamanda bu zorunluluğa dijital yeterliliğimizi arttırma farkındalığımız eklendi. Herkes daha fazla dijital beceri edinmek zorunda artık.
Çünkü hepimiz dijital dünyaya zorunlu giriş dersini alıyoruz. Tam öğrenme sınırı %70 olduğuna göre, anne-baba, eğitimci ve ilgili herkesin, her 10 bilginin en az 7 ‘sini kapması ve uygulaması gerek. Yoksa bu zorunlu derste düşük performans belirleme pek iç açıcı olmayabilir.
Saygılarımla
Son Yorumlar